Ana içeriğe atla

Üç Geometri Türünün Karşılaştırılması (Matematiğin Üç Büyükleri)

Üç, çok farklı alanlarda çok farklı anlamlar taşıyabilen bir sayıdır. Mesela bir futbol fanatiğiyseniz üç demek, Üç Büyükler anlamına gelebilir; buradan anılara, takımın renkleri uğruna yaptığınız holiganlıklara doğru hülyalı bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Fakat anladığım kadarıyla matematikçilerin düşünce şekli bundan oldukça farklı. Akıllarına iki şey geliyor. Bunlardan birisi Öklid ve üç bağıntısı, diğeri de 3 farklı geometri türü. Evet; bizim şu ana kadar bildiğimiz bütün kurallar, denklemler, eşitlikler, bağıntılar… Hepsi Öklid geometrisinde kısılıp kalmış gibi… Veya öyleler mi? İşte bugün, burada siz okurlarım ile bu konu başlığı üzerinde duracağız. Uzun lafın kısası, üç farklı geometriyi karşılaştırmalı olarak inceleyeceğiz. Çalışma prensipleri ve kullandıkları düzlemleri (Öklid dışında hiçbir tanesi düz değil ama neyse) ve uzayları inceleyeceğiz.

 

                Şimdi yine aynı tepkiyi alacak gibiyim: “İlter, şimdi böyle üç tane farklı tür falan diyorsun, nece iştir bunlar???”. Şimdi öncelikle bunu açıklayalım. Hepimiz Öklid geometrisini az buçuk biliyoruz. Bir düzlem üzerinde şekiller ile uğraştığımız, bir üçgenin iç açılarının 180 derece olduğu, karenin ve dikdörtgenin karşılıklı kenarlarının paralel ve birbirine dik olduğu geometrik sistem olur kendisi. Daha bilimsel bir tanım yapmak gerekirse iki boyutlu bir düzlem veya üç boyutlu bir uzay üzerinde çalışan geometri türüdür. 23 tane tanıma ve 5 tane aksiyoma sahiptir (Aksiyom: yeterli ve net düzeyde kanıtlandıkları için aksi iddia edilemeyen, mutlak doğru önermelerdir. Mesela 1 = 1 gibi).

Öklid’in 23 tanımı şu şekilde sıralanabilir:

1-      Nokta; genişlik, yükseklik, hacim gibi hiçbir boyutsal niceliği olmayan şeydir.

2-      Çizgi, noktanın genişliği olmamasından kaynaklı olarak genişlik niceliğine sahip olmayan uzunluktur.

3-      Bir çizgi, bir nokta ile başlar ve bir nokta ile biter. Yani çizginin başında da sonunda da nokta vardır.

4-      Doğru, üzerindeki noktalara göre eşit olarak yatan çizgidir

5-      Yüzey, genişlik ve en olarak sadece ve sadece 2 niceliğe sahip şeydir.

6-      Bir yüzey, bir çizgi ile başlar ve bir çizgi ile biter. Yani her iki ucu da birer çizgidir.

7-        Düzlem, üzerindeki doğrulara göre eşit olarak yatan yüzeydir.

8-      Düzlem açısı, aynı doğru üzerinde olmayan ve birbirine dokunan çizgilerin birbirine göre eğimidir.

9-      Açıyı meydana getiren çizgiler düzgün birer çizgi ise, bu açı “Düzkenar” olarak adlandırılır.

10-   Bir doğruya çizilen bir başka doğru, oluşturduğu iki açıyı da birbirine eşit olarak oluşturuyorsa iki açı da dik açı olarak adlandırılır. Doğrular da dik doğrular olarak adlandırılır.

11-   Eğer bir açının büyüklüğü, bir dik açıdan fazla ise bu açıya geniş açı denir.

12-   Eğer bir açının büyüklüğü, bir dik açıdan daha az ise bu açıya dar açı denir.

13-   Bir alanın sonlandığı yere sınır denir.

14-   Belirtilen sınırlar arasında kalan kapalı bölge, şekil olarak adlandırılır.

15-   İçindeki belirli bir noktadan çıkan her doğrunun kenarlara kadar kat ettiği mesafenin eşit olduğu şekle çember denir.

16-   Madde 15’te bahsedilen o noktaya ise çemberin merkezi denir.

17-   Çemberin Merkezinden geçen ve çemberin sınırları ile sınırlanan doğru parçasına çemberin çapı denir ve bu doğru parçası, her düzgün çemberi eş iki parçaya böler.  

18-   Madde 17’de bahsedilen iki eş parçanın her birine yarım çember denir ve merkezleri, tam çemberin merkezi ile aynıdır.

19-   Sınırlarını doğruların oluşturduğu şekillere düzkenarlı çokgenler denir. Üç kenarı var ise üçgen, dört kenarı var ise dörtgen vb. basitçe ikiden fazla kenarı varsa çokgen denir.

20-   Üçgen olarak tanımlanan şekil, eğer üç kenarı da eşit ise eşkenar üçgen, iki kenarı eşit ise ikizkenar üçgen, her kenarı farklı ise çeşitkenar üçgen olarak adlandırılır.

21-   Bir üçgenin açılarından bir tanesi dik ise bu üçgen dik açılı üçgen, geniş ise geniş açılı üçgen, 3 açısı da dar ise dar açılı üçgen olarak adlandırılır.

22-   Dört kenarlı şekillerde şekil; şeklin her kenarı eşit ve dik ise kare, kenarları eşit değil ama her açısı dik ise dikdörtgen, her kenar ve açısı eşit olmasa da karşılıklı kenarları ve açıları eşit olan cisme eğik dörtgen, bu sınırlamaların hiçbirine uymuyorsa yamuk olarak adlandırılır.

//(biliyorum, okuması uzun ve 45 kelimelik bir cümle ama elimden gelen en iyi özet bu idi)

23-   Paralel doğrular, hiçbir mesafede birbirlerini kesmezler; sonsuza dek uzatılsalar bile.

Bu 23 madde (okurken boğulduğunuzun farkındayım, ben de yazarken boğuldum maalesef), Öklid Geometrisini tanımlarken kullanılan 23 madde olarak tanımlanabilir. Bir nevi Öklid Geometrisinde sonraki önermelere ve aksiyomlar için temel görevi gören 23 madde olarak da söylenilebilir. Aksiyom demişken, Öklid geometrisinin 5 tane temel aksiyomu vardır. Bunlar (evet, yine bir liste üzgünüm):

1-      Herhangi iki nokta arasında tek bir doğru vardır.

2-      Bir doğru, sonsuz mesafede hala tek doğru formunu koruyabileceği biçimde uzatılabilir.

3-      Herhangi bir merkez ve herhangi bir yarıçap mesafesi ile düzgün bir çember çizilebilir.

4-      Bütün dik açılar birbirine eşittir.

5-      Belirli bir doğru üzerinde olmayan bir noktadan, verilen doğruyla hiçbir zaman kesişmeyen bir ve sadece bir doğru çizilebilir.

Evet, sonunda bitti : D. Şimdi diyeceksiniz bana “İlter, bu maddeler nedir acep?”. Açıklayayım, bu maddeler; Öklid geometrisinin bütün mekaniklerini açıklayan tanımlardır. Küresel ve parabolik geometrinin tanımlarını ve aksiyomlarını eklemeyeceğim, çünkü sadece “Küresel Geometri’nin tanımları” adına yaklaşık 100 sayfalık kaynaklar var. İsteyenler için bunları da bloğun sonuna ekleyeceğim. Şimdi, karşılaştırmalı kısma geçebiliriz.

Küresel geometri ile başlayalım. Öncelikle küresel geometrinin ne olduğunu açıklayayım. Küresel geometri, düzlem olarak bir kürenin yüzeyini ve uzay olarak da z ekseni eklenmiş bir düzlem yerine bir küreyi esas alan geometrik sistemdir. Küresel geometri ve Öklid Geometrisinin aksiyomlarının ilk dört tanesi aynıdır. Farklı olan temel aksiyomu, yani 5. Aksiyomu, ise “Birbirine paralel iki doğru çizilemez” olarak verilebilir. Yine bir soru alır gibiyim “E İlter, o zaman coğrafyadaki paraleller nasıl oluyor?”. Şöyle ki, küresel geometride çizilen her doğru, kürenin ekvatoru gibi çevresini sarar. Bunun nedeni, bir doğrunun küresel geometride çizgi formunu koruyarak başladığı yere dönmesinin tek yolunun, o küreyi iki eş parçaya ayıracak çizgiden geçmesi olmasıdır. Bu durumda küresel geometrideki doğrular; coğrafyadaki paraleller gibi değil de meridyenler gibi karşımıza çıkar ve bir noktada elbet kesişirler.

Şimdi sıra geldi parabolik geometriye. Parabolik geometri, basitçe yamuk yumuk bir alan içerisinde çalışılan geometridir. Mesela bir çam kozalağı üzerinde geometri yapmaya çalışırsanız, karşınıza çıkan şey parabolik geometridir. Parabolik geometri, ilk 4 aksiyomunu diğer iki geometri türü ile paylaşır. Tek ve temel fark, yine 5. aksiyomdadır. Parabolik Geometrinin 5. aksiyomu “Belirli bir doğru üzerinde olmayan bir noktadan, verilen doğruyla asla kesişmeyen sonsuz sayıda doğru çizilebilir.” şeklinde verilebilir.

 

Bu durumda aksiyomlar üzerinden konuşursak, üç geometrik sistem de kurallar açısından benzer fakat uygulama açısından birbirinden çok farklıdırlar. Mesela Öklid geometrisinde, bir üçgenin iç açıları toplamı 180 derece iken küresel geometride 180 dereceden daima büyük; parabolik geometride ise 180 dereceden büyük veya küçük olabilir. Bu durumun en temel nedeni, geometrilerin kullandıkları yüzeylerin birbirlerinden farklı olmasıdır.

 


Öklid geometrisinin kullandığı yüzey (düzlem), Kartezyen koordinat sistemi olarak tanımlanabilir. Z ekseni eklenerek 3. Boyut kazandırılabilir. Şıı şekilde gösterilir: 



 

Küresel geometrinin kullandığı yüzey ise bir küredir; şu şekilde gösterilebilir:



 


Parabolik Geometri ise parabolik koordinat sisteminin kullanır. Şu şekilde gösterilebilir:



 

Kısaca, farklı geometrilerin farklı özelliklerinin en büyük nedeni; kullandıkları koordinat sistemlerinin farklı olmasıdır : D


Kaynaklar:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Öklid_geometrisi

https://storage.lib.uchicago.edu/pres/2014/pres2014-0682-02.pdf

http://mat.msgsu.edu.tr/~dpierce/Dersler/113/2018/oklid-kitap-i-sinan-sertoz-2018-5-8.pdf

https://mathstat.slu.edu/escher/index.php/The_Three_Geometries

http://www.math.muni.cz/~slovak/Papers/examples.pdf

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden 10'luk sayı sistemi kullanırız? (Sayı sistemlerine bir bakış, ve Sümerliler / Babilliler neden 60 tabanındaki sayı sistemini kullandı?)

 Öncelikle bu blogda neden times new roman kullandığımı bilmiyorum okurlarım, eğer size de garip gelirse affedin :). Şimdi asıl konuya gelelim, "sayı sistemleri" Şimdi okurcuğum, ben sana desem ki kaç tane rakamımız vardır? Muhtemelen dersin bana "10 tane, 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9.". Peki ben sana desem ki "Neden 10 tane rakamımız var peki?" İşte bu sorunun cevabı, kullandığımız sayı sisteminden kaynaklanıyor. Şimdi doğrudan doğruya başlığa koyduğum şeylere dalarsam muhtemelen kafamız karışır. Öncelikle sayı sistemlerini örnekleyeyim. Şimdi çift satır boşluk bıraktığımıza göre bir tanımla başlayabilirim bence. Sayı tabanı demek, sayı sisteminizdeki sayıları kaç tane rakam ile oluşturduğunuz demektir. Mesela biz onluk sayı sistemi kullanıyoruz. Bu durumda sayılarımız şu şekilde gider: -11, -10, -9, -8, -7, -6, -5, -4, -3, -2, -1,  0,  1,  2,  3,  4,  5,  6,  7,  8,  9,  10,  11,  12 Kullandığımız onluk sayı sisteminde sayıl...

Dişlilerin Matematiği (Basit makinelerin arkasındaki matematik : D)

     Sanayi devrimini hepimiz az buçuk biliyoruzdur. Bütün o buharlı makineler, hareket eden parçalar, dişliler… Hmm, dişliler. Eveet, dişliler. Bu blogda soruyu biraz erkenden alacağım gibime geliyor. Şimdi diyeceksiniz “Evet İlter, dişliler ama ne oldu işte? Ne dişliler? Neden dişliler?”. Şimdi şöyle ki, dişli oranları; matematik ile iç içe bir mühendislik bölümüdür. Dişli kutuları, transmisyonlar, vitesler vb. her mekanizma, matematiksel birtakım oranlar üzerinden çalışır. Bugün, sizlere dişlilerin altındaki matematiği; hız ve kuvvet değerlerini ve bunların hangi formüller yüzünden farklı şeyler olduklarını açıklayacağım. Kuvvetten kazanç ile yoldan kazanç kavramlarının dişliler üzerinde nasıl işlediğine ve basit makinelerin arkasındaki matematiğe birlikte göz atacağız.        Dişliler, basitçe üzerlerinde dişler olan çarklardır. İki dişlideki dişlerin sayıları farklı olsa da genellikle dişlerin boyutu aynı olur. Yani dişlerin sayısı ile çarkın ...

Pisagor ve Notaların Doğuşu (Demircilikten Nerelere Geldik)

           Notalar fazlasıyla düzenli bir şekilde ilerler, bunu hepimiz biliriz. Ama şahsen çok eminim ki pek az insan notaların nereden geldiğini bilir. Bugün, sizlerle birlikte notaların çıkış hikayesini ve aralarındaki matematiksel oranları inceleyeceğiz.          Notaların çıkış hikayesi, İyonya'lı Pisagor'un demircilerin olduğu bir sokakta gezmesi ile ilişkilendirilir. Pisagor, bazı demirlerin çıkardığı seslerin birbirleriyle uyumlu olduğunu fark eder. Sonrasında bu demirlerin uzunlukları ile çıkarttıkları seslerin birbirleriyle ilişkili olduğunu gözlemler. Notalardaki bu ilişki, bugünkü konumuz olacak (Haftaya da majör ve minör dizilerin ilişkisini inceleyeceğiz. İmkanım olursa uygulamalı olarak da göstermeye çalışacağım : D).          Bu anekdotlarda kullanılan demir çubukların dahil pek çok cisim ani bir darbe aldıklarında veya kuvvete maruz bırakıldıklarında titreme hareketi yaparlar. Bu titreşim ra...