Ana içeriğe atla

Keskin Nişancıların Matematiği (iki yönlü hareket denklemlerinin parabol eşitlikleriyle özdeşleştirilmesi)

 Şimdi bi baktım bloglarıma, ve dedim ki "yahu bi parabol katmamışım hep sayı sistemleri hep üsler kuvvetler falan filan. Ve tıpkı Arşimet gibi hamamda mükemmel bir blog fikri esti aklıma.

"Keskin nişancıların matematiği"

Şimdi baştan uyarayım, 10. sınıftaki ile karıştırmayın o balistik idi bu ise paraboller ile alakalı ve ben Türkçesinin ne olduğunu bilmiyorummm : )

Bugünkü konumuz "Parabolic Trajectory ve Projectile Motion" kavramlarının arkasındaki matematik : )


Şimdi biraz karmaşık bloglarımda yaptığım bir şeyi burada da yapacağım ve size fiziksel niceliklerin sembollerini ekleyeceğim : D


G = Yerçekimi ivmesi (dünya için 10 m/s^2 kabul edeceğiz)

t = zaman

x = mesafe 

a = ivme 

v = hız 

h = yükseklik


Artık ana konumuza geçebiliiriz. Bir mermi, ateşlendiğinden itibaren önceden belirlenmiş bir rota izler. Bu rota, genellikle bir parabol olarak tanımlanır. Parabolün tepe noktası, silah kullanıcısı x ekseni olarak tanımlanan bir yükseklikte olduğu müddetçe daima pozitif bir y değerine sahiptir. Bu bilgi cebimizde kalsın, ileride fiziksel formülleri matematikte parabolün denklemine dönüştürürken işimize yarayacak.  


Bir mermi ateşlendiği andan itibaren yerçekiminin etkisiyle alçalmaya başlar. Bu nedenle keskin nişancılar, yukarıya doğru nişan alarak atar. bu aşağı inme mesafesinin formülü ise şu şekildedir:

H = 1/2g . t^2

bu eşitlik, serbest bırakılan bir cismin yere ulaştığı zaman, yükseklik ve yerçekimi ivmesi arasındaki ilişkiyi verir. 

Mesela dünya üzerinde 80 metreden bırakılan bir cisim:


80 = 1/2 . 10 . t^2

80 = 5 t^2 

16 = t^2 

4 = t 

olmak üzere 4 saniyede yere düşer. 

Dikey atışlarda da bu formül kullanılır. Temel farkı, cismin yukarı çıkarken harcadığı süre, aşağı inerken harcadığı süreye eşittir. 

Ve buradan başka bir değere geliyoruz: süre

Süre, merminin hedefe vardığı zaman olarak tanımlanabilir. Matematikte parabolün iki kökü arasındaki mesafe olarak tanımlayabileceğimiz bu unsuru askeri alanda "hedef ile atıcı arasındaki yatay mesafe" olarak tanımlayabiliriz. 



Burada mesafe değerini (metre cinsinden) mermi hızına bölünmesi (metre / saniye cinsinden), merminin atıldığı zaman yerçekimi nedeniyle alçalacağı yüksekliğin hesaplanması açısından önemlidir. 


Mesela bir örnek çözelim 

Hedefiniz ile aranızda 4 kilometre mesafe var. Tüfeğinizin mermi çıkış hızı (hava sürtünmesini hesaba katmazsak) 1000 m/s. Bu durumda merminizin yerçekimi nedeniyle düşecek 4 saniyesi var. Bu mermiyi yukarı yönde atarsak 2 saniye tırmanır ve 2 saniye düşer ( V(son) = V ilk x 2.a.x formülü ile ilişkilendirilebilir fakat gerek olduğunu sanmıyorum). Bu 2 saniye değerini serbest düşüş denklemine koyarsak:


H = 1/2 (10) x 2^2 = 5 x 4 = 20m yükseliş ve 20 metre düşüş yaşayacaktır. 


Bu durumda gerekli bütün verilere sahibiz Bu verileri bir şemaya dahil edersek eğer: 



Bu durumda elimizde x1, x2, tepe noktası koordinatları olan bir parabol olmuş oldu. Buradan yola çıkarak parabolün denklemini yazabiliriz. 

parabolün denklemi : n(x-x1)(x-x2)  veya n(x-r)^2 + k şeklinde yazılabilir.

n (x-0) (x-4000) veya n(x-2000)^2 + 2000

n'yı bulmak adına orta noktayı denkleme katarsak örnekteki merminin denklemi şu şekilde olur: 

n(2000)(-2000) = 20 

-4.000.000n = 20 

n = 1/200.000 


Örnekte eklediğimiz parabolün denklemi budur ve 2. yol olarak bu şekilde parabol çözülebilir. Bu şekilde Projectile Motion ile parabol denklemleri arasındaki ilişkiyi kurabiliriz. 

V(mermi) / x (mesafe) = t 

T, merminin hedefe varış zamanını, aynı şekilde merminin serbest düşüş yapacağı zamanın yarısını verecektir. Burada merminin hedefe gittiği zamanın yarısı  alarak parabolün tepe noktası'nın y ekseni (h) hesaplanabilir.

h = 1/2g . t^2 

Yani burada açıklamaya çalıştığım şey, keskin nişancılar aslında oldukça iyi matematikçiler; ayrıca newton fiziği içten içe modifiye edilmiş bir matematik sistemi gibi : D






Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Neden 10'luk sayı sistemi kullanırız? (Sayı sistemlerine bir bakış, ve Sümerliler / Babilliler neden 60 tabanındaki sayı sistemini kullandı?)

 Öncelikle bu blogda neden times new roman kullandığımı bilmiyorum okurlarım, eğer size de garip gelirse affedin :). Şimdi asıl konuya gelelim, "sayı sistemleri" Şimdi okurcuğum, ben sana desem ki kaç tane rakamımız vardır? Muhtemelen dersin bana "10 tane, 0,1,2,3,4,5,6,7,8,9.". Peki ben sana desem ki "Neden 10 tane rakamımız var peki?" İşte bu sorunun cevabı, kullandığımız sayı sisteminden kaynaklanıyor. Şimdi doğrudan doğruya başlığa koyduğum şeylere dalarsam muhtemelen kafamız karışır. Öncelikle sayı sistemlerini örnekleyeyim. Şimdi çift satır boşluk bıraktığımıza göre bir tanımla başlayabilirim bence. Sayı tabanı demek, sayı sisteminizdeki sayıları kaç tane rakam ile oluşturduğunuz demektir. Mesela biz onluk sayı sistemi kullanıyoruz. Bu durumda sayılarımız şu şekilde gider: -11, -10, -9, -8, -7, -6, -5, -4, -3, -2, -1,  0,  1,  2,  3,  4,  5,  6,  7,  8,  9,  10,  11,  12 Kullandığımız onluk sayı sisteminde sayıl...

Dişlilerin Matematiği (Basit makinelerin arkasındaki matematik : D)

     Sanayi devrimini hepimiz az buçuk biliyoruzdur. Bütün o buharlı makineler, hareket eden parçalar, dişliler… Hmm, dişliler. Eveet, dişliler. Bu blogda soruyu biraz erkenden alacağım gibime geliyor. Şimdi diyeceksiniz “Evet İlter, dişliler ama ne oldu işte? Ne dişliler? Neden dişliler?”. Şimdi şöyle ki, dişli oranları; matematik ile iç içe bir mühendislik bölümüdür. Dişli kutuları, transmisyonlar, vitesler vb. her mekanizma, matematiksel birtakım oranlar üzerinden çalışır. Bugün, sizlere dişlilerin altındaki matematiği; hız ve kuvvet değerlerini ve bunların hangi formüller yüzünden farklı şeyler olduklarını açıklayacağım. Kuvvetten kazanç ile yoldan kazanç kavramlarının dişliler üzerinde nasıl işlediğine ve basit makinelerin arkasındaki matematiğe birlikte göz atacağız.        Dişliler, basitçe üzerlerinde dişler olan çarklardır. İki dişlideki dişlerin sayıları farklı olsa da genellikle dişlerin boyutu aynı olur. Yani dişlerin sayısı ile çarkın ...

Pisagor ve Notaların Doğuşu (Demircilikten Nerelere Geldik)

           Notalar fazlasıyla düzenli bir şekilde ilerler, bunu hepimiz biliriz. Ama şahsen çok eminim ki pek az insan notaların nereden geldiğini bilir. Bugün, sizlerle birlikte notaların çıkış hikayesini ve aralarındaki matematiksel oranları inceleyeceğiz.          Notaların çıkış hikayesi, İyonya'lı Pisagor'un demircilerin olduğu bir sokakta gezmesi ile ilişkilendirilir. Pisagor, bazı demirlerin çıkardığı seslerin birbirleriyle uyumlu olduğunu fark eder. Sonrasında bu demirlerin uzunlukları ile çıkarttıkları seslerin birbirleriyle ilişkili olduğunu gözlemler. Notalardaki bu ilişki, bugünkü konumuz olacak (Haftaya da majör ve minör dizilerin ilişkisini inceleyeceğiz. İmkanım olursa uygulamalı olarak da göstermeye çalışacağım : D).          Bu anekdotlarda kullanılan demir çubukların dahil pek çok cisim ani bir darbe aldıklarında veya kuvvete maruz bırakıldıklarında titreme hareketi yaparlar. Bu titreşim ra...